Yaşam

Gaziantep’te binada kalanları kurtarırken hayatını kaybetti.

Gaziantep’in İslahiye ilçesindeki 6 katlı Polat Apartmanı’nın 3’üncü katında oturan Burhan Polat, saat 04:17’de 7,7 büyüklüğünde depremle uyandı.

Çocuklarının imanda olduğunu öğrenen Polat, binada bulunanların yardımına koştu.

Düşen vestiyerler nedeniyle açılamayan kapıları tekmeleyen Burhan Polat, dairelerde yaşayan yaklaşık 60 kişiyi yara almadan tahliye etmeyi başardı.

Amcasını uzaklaştırdıktan sonra üzerine duvar düştü

Son olarak Burhan Polat, amcası Cafer Demir’i binadan çıkardığında üçüncü katın duvarı üzerine düştü.

Enkaz altında kalan Polat kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

“Kapıları tekmeleyerek kırdı”

Polat Apartmanı’nın 2. katında yaşadığını anlatan amcası Cafer Demir, şunları söyledi:

Burhan, ilk sarsıntıdan başlayarak en üst kattan başlayarak tüm komşuları uyardı, kapılarını tekmeledi, kırdı ve kapıları açtı. En son bize geldi. İkinci kattaydık. Komşum Şahin Güler yardım istedi. ‘Burhan komşuya yardım et’ dedim. Komşuya yardım etti. Binayı temizledikten sonra dışarı çıktı. İki binanın ortasındaki duvara düştü. Ortalama 55-60 kişi vardı. Burhan hepsini tahliye etti. Kahraman olmak için çabaladı. Allaha şükür hepimizi kurtardı, yardım etti. Süresi dolmuş. Sokağa isim verilirse çok mutlu oluruz. Kahraman gibi 50-60 kişiyi çıkardı. Binadan aşağı iniyordum. Çocukları bana durmadan ‘Baba’ diye bağırıyorlardı. Benden önce gittiğini söyledim. Yan tarafta duvarın altında olduğunu da gördük. Daha önce bizi kurtardı. Hepimizin kapılarını tekmeledi, uyardı. Benden 2 saniye önce ayrıldı. Kenara devrildiğini ve moloz altında kaldığını gördük. Kardeşi Mehmet ve çocukları ile kaldırdık. Onu omzundan kaldırdık, arabaya bindirdik ve hastaneye götürdük.

Depremin ardından hızla babasının yanına geçtiğini anlatan Hikmet Polat, yolda enkaz altında kalmaktan son anda kurtulduğunu kaydetti.

“Kendisine aldığı iş makinesiyle mezarını kazdık”

Hikmet Polat şu ifadeleri kullandı:

Depremin olduğu ilk gün eşimin çığlığına uyandım, kalkıp babamı aradım. ‘Güvenli bölgeye gidin, biz de geliyoruz’ dedim. Babamla iletişimimizi kaybettik. Annemi aradım, ablam ve ben ona ulaşamadık. Evden çıktım, üçüncü depremde yol üzerinde bir bina önüme devrildi. Arabayla hamle yaptım, son anda kaçtım. Buraya geldim, abimi ve ablamı gördüm. Babama ‘Baba’ diye seslendim, doğruyu aşağı yukarı haykırdım. Hayır. Arkaya doğru bağırdık, tekrarı yok. Konutun ortasına girdik, moloz nedeniyle bir daha göremedik. En sonunda abim ‘Babam geldi abi’ diye bağırdı. Babamı enkazdan çıkarıp hastaneye getirdik ama öldü. Babam binada oturanların kapılarını tek tek kırıyor. Dairelerinden geriye kalanları kurtardı. İnsanların hayatını kurtardı ama kendi hayatını kurtaramadı. Enkazın altına gömüldü. Babam vefatından 15-20 gün önce bir iş makinesi aldı. Amcamızın bir oğlu varmış, ona vermiş. Makine ile çalışıyordu. Depremin olduğu gün babamın aldığı kazıcı ile babamızın mezarını kazdık. Depremin ardından 200-250 mezar kazıldı. Bu iş makinesiyle enkazda arama kurtarma çalışmaları yaptık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu